CUMHURİYET’İN 100. YILI – Güreşin yaşayan efsaneleri Taha Akgül ve Rıza Kayaalp
Türkiye’nin yaşayan efsaneleri Taha Akgül ve Rıza Kayaalp, güreşte elde ettikleri başarılarla Cumhuriyet’in 100 yıllık döneminde adlarını spor tarihine “altın” harflerle yazdırdı.
Anadolu Ajansının Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü dolayısıyla hazırladığı “spor” temalı dosya haberler kapsamında bu haberde Türk güreşinin yaşayan efsaneleri Rıza Kayaalp ve Taha Akgül röportajlarına yer verildi.
Güreş denilince akla gelen ilk isimler arasında yer alan milli sporcular Taha ve Rıza, kazandıkları madalyalarla Türkiye’ye sporda büyük gurur yaşattı.
2016 Rio Olimpiyatları’nda Türkiye’nin kazandığı tek altın madalyanın sahibi olan Taha, kariyerinde 3 dünya ve 10 Avrupa şampiyonluğu elde etti.
Serbest stilde en fazla Avrupa şampiyonluğu yaşayan güreşçi olan Taha, son yapılan Tokyo Olimpiyatları’nda bronz madalya aldı.
Rıza Kayaalp de grekoromen stilde 5 dünya ve 12 Avrupa şampiyonluğuna ulaşarak efsaneler arasına adını yazdırdı. 1 gümüş ve 2 bronz olmak üzere 3 olimpiyat madalyası sahibi Rıza, Rus Aleksandr Karelin’in 12 Avrupa şampiyonluğu rekoruna ortak oldu.
En fazla dünya şampiyonluğu yaşayan Türk güreşçi unvanının da sahibi Rıza, güreşte 5. kez olimpiyatlara katılacak ilk sporcu olacak. Madalya koleksiyonundaki tek eksik olimpiyat altınını Paris 2024’te kazanmayı hedefleyen Rıza, kariyerini olimpiyat şampiyonu olarak zirvede tamamlamak istiyor.
Türk spor tarihinde her zaman “büyük sporcu” olarak anılacak Taha Akgül ve Rıza Kayaalp, Cumhuriyet’in 100. yılına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
“Ülkemize en iyi şekilde hizmet etmeye devam edeceğim”
Olimpiyat şampiyonu Taha, Cumhuriyet’in 100. yılını kutlayarak, “Artık bir asrı devirdik. Bu önemli seneyi, Avrupa şampiyonluğu ve dünya üçüncülüğüyle tamamladım. Hamdolsun bu 100 senelik şanlı ülkeye çok büyük, tarihi başarılar kazandırdım. Cumhuriyet tarihine adımı altın harflerle yazdırdım. 10 Avrupa, 3 dünya ve 1 olimpiyat şampiyonluğum var. İkincilikleri, üçüncülükleri saymıyorum.” diye konuştu.
“Bu ülkeye hizmet etme fırsatı buldum. Bu anlamda da çok şanslıyım, çok gururluyum.” diyen Taha, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İleride çocuklarıma, nasip olur torunlarımız olursa onlara anlatabilecek çok güzel manevi duygularım var. Hamdolsun Yaradan bize bunu nasip etti. Ülkemizin bayrağını göndere çektirdim, İstiklal Marşı’mızı dinlettim. İnşallah, Rabbim ülkemize nice yeni 100 yıllar yaşatsın.”
En büyük motivasyon kaynağının ülkeye başarılar kazandırmak olduğunu vurgulayan Taha, “Biz çok büyük bir ülkeyiz. Osmanlı’dan bu yana tarihi anlı şanlı olan bir ülkeyiz. Maneviyatı olan bir ülkeyiz. Özellikle Türk İslam dünyasının lideri konumundayız. Bu anlamda bizim misyonumuz, görevimiz çok farklı. Her müsabakada biz bunu hissediyoruz. Bizim motivasyonumuz da bu. Birinci olalım, ülkemizin bayrağını göndere çektirelim, İstiklal Marşı’mızı dinletelim diye güreşiyoruz. O yüzden ülkeye yaptığım hizmetler benim için gerçekten büyük bir gurur. Bundan sonra sporu bırakana kadar da ülkemize en iyi şekilde hizmet etmeye devam edeceğim.” değerlendirmesinde bulundu.
İkinci olimpiyat şampiyonluğuna Paris’te ulaşmayı amaçlayan tecrübeli güreşçi, genç kuşağın da güreşte başarılı olacağına inandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Güreş, olimpiyat tarihinde bizim en başarılı branşımız durumunda. Bu geleneği bizden önceki ağabeylerimizden aldık, bugünlere getirdik. İnşallah, bu bayrağı bizden sonraki kardeşlerimiz de daha ileriye taşıyacaklardır. Güreşin geninde, Anadolu’nun toprağında bu var. Bu Anadolu’nun toprağında nice inşallah yiğitler, şampiyonlar çıkacaktır. Biz bıraktığımızda da bayrağı birileri devralacaktır. Şu an ufak tefek jenerasyon sıkıntısı belki yaşanabilir ama dediğim gibi bu ülkenin toprağında bu var. Yeni yetenekler çıkacaktır, olimpiyatlar, dünya ve Avrupa şampiyonalarında ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceklerdir.”
Rıza Kayaalp: “Yeteneğimi sonuna kadar ülkem için kullanacağım”
Spor tarihine adını yazdıran bir diğer milli güreşçi Rıza Kayaalp, “Cumhuriyet’in 100. yılını kutlamak gurur verici. Cumhuriyetimizin 100. yıllık döneminin sonlarına damga vurabilmek de bizlere nasip oldu.” dedi.
Taha ile büyükler kategorisinde son 13-14 yılda birçok madalya kazandıklarını vurgulayan Rıza, “13 Avrupa, 10 dünya ve 3 olimpiyat madalyası kazandım. Diğer sayamadığımız kategorilerde 40-45’e yakın madalya kazandım, turnuvalar hariç. Bu da büyük bir başarı. Hayalini bile kuramayacağımız başarılar elde etmek gerçekten de çok gurur verici.” şeklinde konuştu.
“Beni en çok motive eden İstiklal Marşı’mızı söyletmek, bayrağımızı göndere çektirmek.” ifadelerini kullanan milli sporcu, şunları söyledi:
“Zaten inanın güreş yapmasam, başka bir şeyle uğraşsam belki aldığım ödülden daha fazla gelir sahibi olabilirdim. Ama buradaki amacım hiçbir zaman maddiyat olmadı. Hedefim sadece şampiyonluklarımı çoğaltabilmek, rekorlar kırabilmek oldu. Yeteneğimi sonuna, bırakana kadar ülkem için kullanacağım. Hep bu düşünceyle ilerliyorum. Bir de yaptığım sporu çok seviyorum. İnsan çok sevdiği bir şeyden kopamaz ya; kopması da benim için çok zor olacak. Şükür ki hedeflerimi hep gerçekleştiriyorum.”
Güreşin çok efor gerektiren bir spor olduğunu ancak kürsünün zirvesine çıktığında yorgunluğunun geçtiğini belirten Rıza, “Şampiyon olduktan sonra o duyguyu yaşamak bütün yorgunlukları gideriyor. Güreş çok ağır bir spor. Antrenmanları çok ağır, kendimizin 2-3 katı kilolarla çalışıyoruz. Bunu her gün yapıyoruz. Kendimizi çok yıpratıyoruz ama şampiyon olduktan sonra da bütün yorgunluğumuzu unutuyoruz. Zirvede kalabilmek için zaten kendimi motive ediyorum. Bu düşüncelere sahip sporcu her zaman başarıya adaydır.” diye konuştu.
Olimpiyat şampiyonu olarak da anılmayı arzulayan güreşçi, 2024 Paris Olimpiyatları’nda bu hedefine ulaşmayı amaçladığını vurguladı. Gümüş madalya kazandığı son Dünya Şampiyonası’ndan dersler çıkaracağının altını çizen Rıza Kayaalp, şunları kaydetti:
“Son Dünya Şampiyonası’nda fiziken çok üst konumdaydım. Hatta bir önceki Dünya Şampiyonası’na göre rakibimden daha da üstündüm. Ama tecrübeli bir sporcu olarak yapamamam gereken bir hata yaptım. Yanlış bir ayakkabı tercihi yaptım. Ayağımı sıkmasından dolayı son 1 dakikayı acı çekerek tamamladım. Son saniyeye kadar dayanmaya çalıştım ama olmadı. Demek ki dersler çıkarmamız lazım. Genel olarak bakarsak çok üzülmemem lazım. Benim bir olimpiyat şampiyonluğu hedefim var. Bunları tamamlayacak şeyin olimpiyat olduğunu düşünüyorum. O doğrultuda kendimi teselli ederek olimpiyat yolunda daha çok çalışarak devam etmek istiyorum. Bu kadar madalyaların yanında bir olimpiyat şampiyonluğun olması gerektiğini düşünen bir sporcuyum. Önümde 2024 Avrupa Şampiyonası ve 2024 Paris Olimpiyatları var. 13. kez Avrupa şampiyonu olursam rekorun tek sahibi olacağım. O da rekor açısından benim için önemli. Kalan bölümde de en iyi şekilde olimpiyatlara hazırlanmak istiyorum.”